Finansal Gösterge Panosunda Temmuz 2025
2025 yılının ilk yedi ayı genel ekonomik belirsizlikler, sıkı para politikaları, yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları ile geçti. Temmuz ayı itibarıyla yatırımcılar açısından en temel soru yine aynıydı: “Paramı nereye yatırsam?” TÜİK tarafından açıklanan finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları verilerine göre, yatırımcıların bazı tercihlerinin enflasyon karşısında eridiği, bazılarının ise yüksek reel kazanç sağladığı net biçimde ortaya çıktı.
Temmuz 2025’te aylık TÜFE artışı %2,18 olarak gerçekleşti. Bu oran, finansal enstrümanların nominal getirilerinin enflasyona karşı test edildiği çıta oldu. Reel getiri, yani yatırımcının enflasyon sonrası elinde kalan gerçek kazancı bu çerçevede değerlendirildiğinde, tablo dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.
Temmuz ayında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi külçe altın sağladı. Altını sırasıyla BIST 100 endeksi ve Euro takip etti. Mevduat faizleri ise yatırımcıyı kâğıt üzerinde sevindiriyor gibi görünse de enflasyonla eriyerek gerçek anlamda negatif getiri sundu. Döviz cephesinde, Dolar ve Euro arasındaki performans farkı dikkat çekerken, yatırımcılar için kur riskinin ve küresel politikaların da ne kadar belirleyici olduğu bir kez daha görüldü.
Yatırım Araçlarının Performans Analizi Külçe Altın: Yine Güvenli Liman Rolünde Temmuz ayında altın, %4,6’lık nominal getiri ile listenin başında yer aldı.

Enflasyondan arındırıldığında ise %2,37’lik reel getiri sunarak yatırımcısını gerçek anlamda sevindirdi. Altının yükselişinde, küresel belirsizlikler, merkez bankalarının faiz politikalarındaki yumuşama beklentileri ve ABD-Çin arasında yeniden alevlenen ticaret gerginlikleri etkili oldu. Ayrıca içeride TL’nin değer kaybı ve jeopolitik risk algısı da altına olan talebi artırdı.
BIST 100 Endeksi: Borsada Yüksek Volatilite, Ama Pozitif Getiri
BIST 100 endeksi temmuz ayında nominal olarak %3,9 artış gösterdi. Enflasyon etkisi düşüldüğünde bile yatırımcısına yaklaşık %1,7’lik reel kazanç sağladı. Endeksin yükselişinde, banka hisseleri ve ihracatçı şirketlerin finansallarındaki iyileşme belirleyici oldu. Temmuz sonunda TCMB’nin faizleri sabit tutması ve “sıkı duruş devam edecek” mesajı da yabancı yatırımcının iştahını sınırlı da olsa canlandırdı. Ancak yine de borsa yatırımcıları açısından risk algısı yüksek kaldı.
Euro ve Dolar: Kur Cephesinde Ayrışma
Döviz piyasasında Euro, temmuz ayında %3,1’lik nominal getiri ile pozitif reel kazanç sunan yatırım araçları arasında yer aldı. Euro’nun reel getirisi yaklaşık %0,9 olarak hesaplandı. Dolar ise %2,0’lık artışla negatif reel getiri sundu. Bu durumda Euro’nun daha güçlü performansı, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz politikalarında beklentiler ve Euro bölgesi dış ticaret dengelerinde yaşanan toparlanmayla ilişkilendiriliyor. Ayrıca Türkiye’nin dış ticaretinde Euro’nun ağırlığı da Euro yatırımlarına destek sağladı.
Mevduat Faizleri: Enflasyona Karşı Kaybettirdi.

Brüt %2,2 oranındaki 1 aylık vadeli TL mevduat faizi, net %1,87 seviyesinde bir getiri sundu. Ancak bu oran %2,18’lik enflasyonun altında kalarak yatırımcısına -0,30 puanlık reel kayıp yazdırdı. Bu, tasarruflarını mevduat hesabında değerlendiren bireylerin alım gücünün ay sonunda azaldığı anlamına geliyor. Yatırımcılar açısından risksiz gibi görünen bu araç, reel anlamda erimeye neden oldu.
Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS): Durağan Getiri, Zayıf Koruma
DİBS’ler temmuz ayında yatırımcısına nominal olarak %2,0 civarında getiri sağladı. Ancak bu da enflasyonun gerisinde kaldı. Özellikle kısa vadeli tahvillerin getiri potansiyeli düşük kalırken, uzun vadeli kağıtlarda faiz beklentileriyle oynaklık yaşandı. Neticede DİBS’ler de reel kayıp yaşatan yatırım araçları arasında yer aldı.
Genel Değerlendirme ve Yatırımcıya Mesajlar
Temmuz 2025 verileri, bir kez daha yatırım kararlarında enflasyonun göz ardı edilemeyecek kadar belirleyici olduğunu gösterdi. Nominal kazançlar yanıltıcı olabilirken, reel getiri, yatırımcının satın alma gücünü gerçekten artıran unsuru yansıtıyor. Bu çerçevede: Altın, temmuz ayında hem küresel hem yerel risklerden korunma aracı olarak öne çıktı.

Borsa, seçici hisselerde ve iyi bilançoya sahip şirketlerde kazandırmaya devam etti.
Euro, kur sepetinde daha avantajlı bir pozisyonda yer aldı.
Mevduat ve DİBS, enflasyon karşısında kaybettirdi.
Riskten Kaçan Yatırımcılar İçin Uyarılar
Sabit getirili yatırım araçları (mevduat ve DİBS gibi), kısa vadeli güvence sunsa da yüksek enflasyon ortamında yetersiz kalabiliyor. Özellikle politika faizi seviyesinin altında getiriler sunan TL vadeli hesaplar, negatif reel getiri nedeniyle yatırımcının cebinden çalabiliyor. Bu nedenle yatırımcıların enflasyon korumalı enstrümanlara, döviz sepetlerine ya da sermaye piyasalarına yönelme eğilimi artıyor.
Sonuç: Dengeli ve Bilinçli Portföy Şart
Temmuz 2025 itibarıyla finansal piyasalarda kazananlar olduğu kadar kaybedenler de mevcut. Enflasyonun %2,18 gibi yüksek bir seviyede seyrettiği bir ortamda, yatırımcının getiri kadar reel değer korumasını da gözetmesi gerekiyor. Tek bir yatırım aracına bağlı kalmak yerine, döviz, altın, borsa ve hatta yurt dışı piyasalardan oluşan diversifiye edilmiş bir portföy, bu tür belirsizlik dönemlerinde daha güvenli liman sunabilir.
Ekonomide istikrar sağlanana kadar, yatırımcıların reel getiriye odaklanması ve piyasa verilerini yakından takip etmesi her zamankinden daha önemli hale geliyor. Temmuz verileri, bu stratejiyi benimseyenlerin kazanabileceğini net biçimde ortaya koydu.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com