Sektörün Güncel Manzarası
Türkiye, 2025 yılında ham çelik üretiminde hâlâ dünya sıralamasında 8. konumda yer alıyor. 2024’te sektörde %9,4 oranında büyüme ile yaklaşık 36,9 milyon ton üretim gerçekleştirildi; pik demir üretimi ise %17,2 artarak 10,2 milyon tona ulaştı
Ancak yılın ilk yarısında üretimde bir miktar gerileme yaşandı: Ocak–Mayıs 2025 döneminde toplam çelik üretimi, geçen yıla göre %1,4 düşerek 15,41 milyon tona, pik demir üretimi ise %12,6 azalarak 3,82 milyon tona geriledi
Bu veriler, sektörün toparlanma sürecinde olduğunu gösterse de aktif kapasite kullanım oranları hâlâ %62–63 seviyesinde seyrediyor. 2025 için hedef, bu oranı %70’lere çıkararak yeniden 2021 üretim seviyelerini aşmak
İç talep ve küresel talep belirsizlikleri hâlâ sektörün ana risk unsurları olarak öne çıkarken, özellikle Asya merkezli fiyat rekabeti ve jeopolitik riskler üretim performansını baskı altında tutuyor.
İhracat, Yeşil Dönüşüm ve Yeni Pazarlar
İhracatta Güçlü Başlangıç
İhracat cephesinde ise sektör, 2025 yılına pozitif bir giriş yaptı. Ocak ayında 1,3 milyar dolar tutarında çelik ihracatıyla %12,4 büyüme kaydedildi; demir-demir dışı metaller ihracatı ise %7,8 artışla 1 milyar dolara ulaştı
ADMİB’in verilerine göre yalnızca Akdeniz bölgesindeki çelik ihracatı %44 artışla 174 milyon dolara yükseldi
Almanya, Romanya, İtalya, Irak ve ABD sektörün önde gelen pazarları arasında yer alıyor
Yeşil Dönüşüm ve SKDM Hazırlıkları
AB’nin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Türk çelik sektörünü köklü bir dönüşüme hazırlıyor. Sektörün toplam enerji tüketiminin yaklaşık %22’si ve ülke emisyonlarının %7’si demir‑çelik kaynaklı; bu yüzden karbon fiyatlandırmasının ihracatçı firmalar açısından hem zorlayıcı hem de belirleyici olması bekleniyor
Bu kapsamda ilk etapta “Demir ve Demir dışı Metaller Sektöründe Yeşil Dönüşüm ve Yurtdışı Pazarlama URGE Projesi” başlatıldı. Ayrıca Yeşil Akademi Programı ile firmaların personeline sürdürülebilirlik ve yeşil üretim eğitimleri verilecek
Sektör temsilcileri, yeşil üretim, enerji verimliliği ve karbon yönetimi konularına hız kazandırmayı amaçlıyor.
Uluslararası Fuarlar ve Ticaret Heyetleri
Kuveyt başta olmak üzere Körfez ülkelerine yönelik ticaret heyetleri düzenlenerek yeni pazarlara açılım planlanıyor
Kritik Başlıklar ve Beklenti
Büyük Oyuncuların Konumu
Türkiye’nin önde gelen entegre demir-çelik üreticilerinden Erdemir, yıllık yaklaşık 7–8 milyon ton çelik kapasitesi ile sektörde lider konumda
İsdemir ve Kardemir gibi tesisler hem uzun hem de yassı çelik ürünleri üretiyor ve iç pazara katkı sağlıyor. Ancak bu şirketler aynı zamanda kömür bazlı üretim yaptıkları için karbon salımı açısından SKDM’ye karşı hazırlıklarını yoğunlaştırıyor
Sektörün Temel Zorlukları
Küresel arz fazlası ve Asya menşeili düşük fiyatlı çelik ürünlerle rekabet,
Düşük kapasite kullanım oranları (%62–63),
Karbon maliyetlerine karşı adaptasyon süreci,
İç ve dış talepte görülen belirsizlikler.
Bu zorluklar, sektörde stratejik dönüşümü ve inovasyonu daha da zorunlu kılıyor.
Gelecek Beklentileri: Umutlu Bir Yol Haritası
Üretim: 2025’te kapasite kullanımını artırarak 2021 üretim rakamlarının aşılması bekleniyor
Yeşil Dönüşüm: SKDM sürecine uyum ve karbon nötr üretim hedefiyle firmalar, yeşil teknolojileri benimsiyor.
İhracat: Hem ton hem değer bazında büyümenin devam etmesi; yeni pazarlara açılım.
Uluslararası İş birliği: Sektörel projeler, fuarlar ve eğitim programları ile küresel rekabet gücünün artırılması.
Sonuç
Türkiye’nin demir‑çelik sektörü, 2025 yılında hâlâ ekonomik büyüme, üretim ve ihracat anlamında kritik bir eşikte. İçinde bulunduğu zorluklara rağmen yeşil dönüşüm, stratejik planlama ve dış pazarlarda genişleme hedefiyle sektör yeni bir ivme kazanıyor. Özellikle SKDM’ye hazırlık süreci hem maliyet hem de sürdürülebilirlik açısından belirleyici olacak. Bu nedenle önümüzdeki dönemde çevreci üretim yatırımları, inovasyon ve pazar çeşitlendirmesi sektörün başarısının anahtarı görünmektedir.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
zaferozcivan@hotmail.com

