2026’ya girerken teknoloji rallisi büyüyor, endişeler derinleşiyor. Peki gerçekten büyük bir AI balonunun eşiğinde miyiz?
Dünya ekonomisi yeni bir dönemin eşiğinde. Yapay zekâ yatırımları tarihsel zirvelere koşarken, IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın son uyarısı küresel finans çevrelerinde adeta bir siren etkisi yarattı: “Kemerleri bağlayın, belirsizlik burada kalıcı. AI çılgınlığı dot-com kabusunu hatırlatıyor.”
Yatırımcıların son iki yıldır neredeyse sınırsız iyimserlikle büyüttüğü yapay zekâ hisseleri, IMF’nin bu açıklamasıyla bir kez daha mercek altına girdi. Küresel piyasalar için soru net: Bu bir devrim mi, yoksa yaklaşan büyük bir düzeltmenin ayak sesleri mi?
Yapay Zekâ Coşkusu Gerçekten Bir Balon mu?
2024’ten bu yana Nvidia, AMD, Microsoft, Alphabet gibi teknoloji devlerinin değerlemeleri neredeyse her çeyrekte rekor tazeledi. OpenAI, Çinli SenseTime, Amazon’un devasa bulut yatırımları… Liste uzayıp gidiyor.
2025 yılı boyunca analistler ikiye bölündü:
Bir taraf “yeni sanayi devrimi yaşanıyor” derken, diğer taraf bu rüzgârı dot-com balonunun modern bir versiyonu olarak yorumladı.
IMF’nin Ekim 2025 Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, bu tartışmalara çok net bir ifade eklendi:
“AI yatırım patlaması, finansal koşullar sertleşirse keskin bir piyasa düzeltmesine yol açabilir.”
Baş ekonomist Pierre-Olivier Gourinchas’ın sözleri daha da çarpıcı:
“Değerlemeler şişmiş durumda ve verimlilik artışı hâlâ sınırlı. Dot-com benzeri bir riskle karşı karşıyayız.”
Gerçekten de borsalarda yaşanan tablo bu değerlendirmeleri güçlendiriyor. 2025’te küresel AI yatırımları 200–500 milyar dolar aralığında gerçekleşti; ancak bu yatırımların yalnızca küçük bir bölümü gelir yaratmaya başladı. ABD’de teknoloji şirketlerinin piyasa değerinin GSYİH’ye oranı, 2000 yılındaki dot-com seviyelerine hızla yaklaşmış durumda.
“Küresel Fırtına Kapıda”: IMF Neyi İşaret Ediyor?
Georgieva’nın konuşmasında en çok öne çıkan vurgu, belirsizliğin yeni norma dönüştüğü gerçeği.
Piyasalarda büyük çalkantıya neden olan üç cephe var:
1. Aşırı Değerlemeler ve Yatırım Coşkusu
Nvidia’nın birkaç ayda trilyon dolarlık piyasa değerini artırması elbette teknolojik bir hikâyeye dayanıyor; ancak bu büyümenin hızının reel üretim kapasitesiyle tam olarak örtüşmemesi, IMF’ye göre balon sinyali.
Yale Üniversitesi’nin 2025 araştırması, Nasdaq’ın özellikle “Muhteşem Yedili” olarak anılan teknoloji devlerinde spekülatif fiyat oluşumu gösterdiğini doğruladı.
2. Küresel Bağımlılık: Bu Sadece Silikon Vadisi’yle Sınırlı Değil
IMF raporuna göre, AI hisselerine en çok yatırım yapan gruplar arasında Avrupa emeklilik fonları, Japonya’daki büyük bankalar, Brezilya ve Kanada merkez bankaları bile var.
Yani olası bir düzeltme, sadece ABD borsasını değil tüm küresel finansal sistemi etkileyebilir.
3. Jeopolitik Riskler: Ticaret Savaşlarının Gölgesi
Trump yönetiminin Çin’e yönelik %100 tarifeler içeren yeni gümrük tehdidi, çip ve veri merkezi tedarik zincirlerini küresel ölçekte kırılganlaştırıyor.
IMF’nin hesaplamasına göre, bu tür ticari gerilimler küresel büyümeyi %0,3 aşağı çekebilir.
Sonuç: AI balonu yalnızca bir sektör riski değil; küresel istikrar riski.
Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Büyük Tehlike
IMF’nin en kritik uyarılarından biri, olası bir balon patlamasının en sert etkileri gelişmekte olan ekonomilerde yaratacağı yönünde.
Neden mi?
Emeklilik fonları gelişmiş ülkelere göre daha kırılgan.
Kamu bütçeleri daha sınırlı; şokları absorbe edecek mali alan zayıf.
Faizlerdeki ani artış yatırımcı kaçışına yol açabilir.
Teknolojik rekabetten uzak kaldıkları için verimlilik kazanımı sınırlı.
Georgieva’nın ifadesi oldukça net:
“AI balonu patlarsa bütçeler delinir, fonlar erir, üretim durabilir.”
Balon Patlarsa Ne Olur?
Ekonomistler üç farklı senaryodan söz ediyor:
1. Yumuşak İniş
Bu senaryo en iyimser olanı. Hisse değerlemeleri yavaşça düşer, piyasalar kademeli olarak dengelenir.
Fed ve ECB, sınırlı likidite desteğiyle süreci yönetir.
2. Sert Düzeltme
Dot-com benzeri bir çöküş…
Sektör hisseleri %30–40 arası düşer, işsizlik artar, teknoloji yatırımları duraksar.
3. Sistemik Şok (En Kötü Senaryo)
Emeklilik fonlarında erime,
Bankaların bilanço zayıflaması,
Tedarik zincirlerinin kırılmasıyla üretimde kesintiler,
Küresel büyümede %1’in üzerinde düşüş…
IMF, bu senaryonun düşük ihtimalle de olsa mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
“Para basmak her şeyi çözmeyebilir” uyarısı da bu nedenle yapılıyor.
Peki Çözüm Ne? Düzenleme mi, Soğutma mı, Beklemek mi?
Dünyanın önde gelen düzenleyici kurumları, AI balonunun kontrolsüz büyümesini engellemek için adımlar atıyor:
SEC, şirketlerin fazla iyimser “AI vaatlerini” denetlemeye başladı.
AB, veri ve algoritma şeffaflığı konusunda daha sıkı kurallar getiriyor.
BoE, olası bir elektrik veya çip krizinin küresel büyümeyi durdurabileceği konusunda uyarıyor.
IMF, merkez bankalarının “bağımsızlığını koruyarak enflasyonu %2 hedefinde tutması gerektiğini” vurguluyor.
Ekonomistlerin yatırımcılara önerileri ise şaşırtıcı derecede klasik:
Çeşitlendirin.
Spekülatif AI pozisyonlarını azaltın.
Altın, emtia ve geleneksel sektörlerde denge sağlayın.
Oxford Economics’ten Adam Slater’ın ifadesi:
“Aşırı iyimserlik her balonun yakıtıdır. Fren yapmayı bilmek gerekir.”
Devrim Kaçınılmaz – Ancak Zamanlama Belirsiz
Tüm bu uyarılara rağmen, uzun vadede yapay zekânın potansiyeli tartışmasız. Jeff Bezos’un ifadesi çarpıcı:
“Balon patlasa bile uzun vadeli fayda kaçınılmazdır. Verimlilik artışı er ya da geç gelir.”
IMF de benzer bir noktaya dikkat çekiyor:
AI teknolojisi olgunlaştıkça, 2030’a doğru verimlilikte II. Dünya Savaşı sonrası döneme benzer bir sıçrama yaşanabilir.
Ancak bugünün sorusu farklı:
Bu sıçramaya ulaşmadan önce sert bir türbülans mı yaşayacağız?
Sonuç: Gözler Wall Street’te, Nefesler Tutuldu
2026’ya doğru ilerlerken piyasaların tansiyonu yüksek.
Herkes aynı soruya kilitlenmiş durumda:
Bu ralli nereye kadar?
Balon şişmeye devam mı edecek, yoksa iğne çoktan yaklaştı mı?
IMF’nin uyarısı, küresel ekonomi için yalnızca teknik bir değerlendirme değil; bir hatırlatma niteliğinde:
“Kemerleri bağlayın. Belirsizlik artık geçici bir misafir değil, kalıcı bir yol arkadaşı.”
Dünya yeni bir teknoloji devrimine doğru ilerliyor olabilir.
Ancak her devrim gibi bunun da bedeli olacak.
Hazırlıksız yakalananlar için bu bedel, tarihin tekerrür ettiği o acı dönemleri hatırlatabilir.
Piyasalar affetmez. Ekonomi hafızayı sever.
2026, bu hafızanın ne kadar diri olduğunu göstermeye hazırlanıyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar

